Ankara Rüzgar?

Türkiye gündemindeki sıcak gelişmeleri değerlendiren Zülfikar Doğan, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimde geri adım atarak Oruç Reis sondaj gemisini limana çeken Erdoğan’ın diyalog mesajı içeren sosyal medya paylaşımlarının da söylemde yumuşama eğilimini yansıttığını söyledi.AB liderlerinin 24-25 Eylül’deki Türkiye gündemli zirvede olası yaptırımları ele alacaklarını anımsatan Doğan bunun öncesinde dile getirilen diyaloga imkân yaratma yaklaşımının gerçekte işler bu noktaya gelmeden en başta yapılması gerektiğini vurguladı. İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasında imzalanan barış ve normalleşme anlaşmalarına da Türkiye’nin sert tepki verdiğini, kınadığını kaydeden Doğan’a göre 1949’dan bu yana İsrail ile siyasi ve diplomatik ilişki içindeki Türkiye’nin sergilediği bu yaklaşım kendi içinde de tutarlı görünmüyor. Gemileri yakma politikasının sürdürülmesi halinde İsrail ile barış anlaşması imzalayacak tüm Arap ülkelerle ilişkinin kesilmesi gibi noktaya geleceğini, bunun da bölgede iyice yalnızlaşan

Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan, Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile yaşanan gerginlikte diyalog çağrılarına zemin hazırlamak üzere Türkiye’nin attığı geri adımın tansiyonu nispeten düşürdüğünü söyledi.İlan edilen yeni Navtex’e rağmen Oruç Reis sondaj gemisinin Antalya limanına geri döndüğünü belirten Doğan “Bu her ne kadar görev süresi zaten 12 eylüle kadar olan Oruç Reis açısından görevini tamamladı ve döndü diye izah edilse de gerçekte AB, ABD ve Rusya’nın girişimleriyle sağlanan bir diyalog zemini olarak görülebilir. 24 Eylül’de Türkiye’ye yaptırım gündemiyle toplanacak AB liderleri zirvesi öncesinde de bir yumuşama hamlesi şeklinde yorumlanabilir. Pompeo ve Lavrov’un Güney Kıbrıs ziyaretleri ve Türkiye üzerinde kurulan baskıların olası yaptırımlarla birlikte zorlu bir tabşo yarattığını söyleyebiliriz” dedi.Korona salgınının tırmanışında son 24 saatte 5 sağlık çalışanının yaşamını kaybettiğinin açıklandığına dikkat çeken Doğan, üst yönetimde art arda ortaya çıkan korona

Daha önce işsizlik fonunu kamu bankalarına sermaye benzeri kredi ve mevduat sağlamak amacıyla kullanan hükümet, şimdi de bireysel emeklilik tasarruflarına el attı. Bireysel emeklilik tasarrufları şirketlerin kullanımına açılacak.Altı kamu bankası bünyesinde bulunan bireysel emeklilik ve hayat sigortasi gibi işlem yapan sigorta şirketleri tek bir çatı altında birleştirildi ve fonların kullanım hakkı Varlık Fonu'na geçti. Yani devlet, temmuz ayı itibariyle, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) biriken 152 milyar TL'nin kullanım hakkına haiz oldu.Ahval Ankara Temsilcisi Zülfikar Doğan, Ankara Rüzgarı'nda fonların tek bir çatı altında birleştirilerek Varlık Fonu'na devrini yorumladı ve, "Yedi milyon BES hesabındaki 152 milyar TL iktidara emanet" yorumunu yaptı.

Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan artışa geçen korona vakalarının giderek ciddi kaygı ve endişe kaynağı olmaya başladığını, iktidarın ise toplumda artan korku ve kaygıları gidermeye çalışmak yerine idam tartışması başlatarak gündemi kontrol etmeye çalıştığını söyledi.

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının pandemi gerekçesiyle kısıtlanması kararının iktidar ile muhalefet arasında yeni tartışmalara neden olduğu Türkiye’de gündemi değerlendiren Zülfikar Doğan iki büyük çelişkiye dikkat çekti.

Ankara Rüzgârı’nda güncel gelişmeleri ve tartışmaları yorumlayan Zülfikar Doğan, ekonomi kulislerinde tartışılan Karadeniz gazını çıkartacak kaynağın nereden bulunacağı senaryolarını aktardı.Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığındaki Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Türkiye Petrolleri (TPAO) ve Boru Hatlarıyla Taşımacılık A.Ş.’nin (BOTAŞ) özelleştirilmelerinin konuşulmaya başlandığını ifade eden Doğan, Türkiye’nin en köklü ve tamamı kamuya ait petrol ve doğalgaz enerji şirketlerinin halka arz ve blok satış yoluyla satışı yönünde bir takım hazırlıkların tartışıldığını vurguladı. Türkiye’nin halen gaz alımı anlaşmaları yaptığı Rusya, Azerbaycan, Katar doğalgaz şirketlerine de kısmi hisse satışı yoluyla ortaklık önerisi götürülmesinin kulislere yansıyan bir diğer tartışma olduğunu dile getiren Doğan, halka arz, blok satış, rezerv sahasına ortaklık gibi farklı seçeneklerle, gazı çıkartmak için gerekli yatırımların finanse edilmesinin öngörüldüğünü belirtti.Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasında yüksel

Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan, Ankara Rüzgârı’nda iç ve dış politika ile ekonomide yaşanan gelişmeleri yorumladı.

Zülfikar Doğan: Erdoğan’ın müjdesinden de umulan olmazsa sırada…Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün Cuma günü açıklayacağını duyurduğu müjdenin ne olduğuyla ilgili farklı iddialar siyaset ve ekonomi kulislerinde tartışılırken, Zonguldak-Ereğli civarında doğalgaz rezervi bulunduğunun açıklanması beklentileri öne çıkıyor.Ankara Rüzgârı’nda gündemi değerlendiren Zülfikar Doğan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakın çalışma ekibinin planlı bir gündem stratejisi doğrultusunda stokladıkları konuları ortaya sürerek ağırlaşan ekonomik ve dış politika sorunların gündem dışında tutulmasını sağlamaya çalıştıkları görüşünü dile getiriyor. Doğan, barolarla başlayan, internet yasasıyla süren bu sürecin kıdem tazminatı fonu konusunda geri adım atılması ve meclisin tatile girmesi nedeniyle yeni bir aşamaya geçiş yapıldığını bu aşamanın da ilk adımının Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasıyla atıldığını belirtirken şu başlıklara dikkat çekiyor;“Ayasofya’da muhalefet ile gerginlik ve bir karşı çıkış planlanmıştı olmadı. Ardından

Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan, New York Times editörleriyle 7 ay önce yaptığı görüşmede Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki sözleri yeni gündeme gelen ABD Başkan adayı Joe Biden’ın iktidar ile muhalefeti bir araya getirdiğini söylüyor.

CHP’nin 2018 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce merakla beklenen basın toplantısında hem iktidara hem de partisi CHP’ye yüklenirken, adını “1000 Günde Memleket Hareketi” olarak açıkladığı siyasi girişimin 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıldönümünde Sivas’tan başlatılacağını açıkladı.

İç politikada ana muhalefet partisi CHP’deki hareketliliği yorumlayan Zülfikar Doğan, Muharrem İnce’nin yeni parti girişimi ve Kadın Kolları kurultayını değerlendirdi.İnce’nin 12 Ağustos’ta medyanın karşısına çıkarak herkesin merak ettiği soruları cevaplayacağını, Cumhurbaşkanı seçimlerinde kendisine karşı Genel Merkez’deki bazı isimler tarafından komplo kurulduğu iddialarına yönelik bazı belgeler ve somut olguları paylaşacağını aktaran Doğan, CHP kulislerinde ise İnce’yi durdurma girişimlerinin hız kazandığı söylentilerinin yaygınlaştığına dikkat çekiyor.Eski Genel Başkan Deniz Baykal İnce’nin ayrılması ve yeni parti kurmasına karşı devreye gireceğini ve Kılıçdaroğlu ile görüşerek İnce’yi onore edecek bir formül bulunmasını önereceğini açıkladı. Bu arada Kılıçdaroğlu da eski onursal genel başkanlar Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile de bir araya gelerek uzun görüşmeler yaptı. Doğan, CHP kulislerinde bu görüşmelerde İnce’ye kıramayacağı bazı isimlerin arabuluculuk için gönderileceğinin öne sürüldüğünü ifade

Son sıcak gelişmeleri Ankara Rüzgârı’nda değerlendiren Zülfikar Doğan bir süredir adeta bağıra bağıra “geliyorum” diyen kur artışları ve döviz krizinin piyasaları sallamaya başladığını, Merkez Bankası’nın krize “boş kasa ve yetersiz döviz rezervi” ile yakalandığını belirterek, sıkı para politikasına geçiş ve faiz artışı yönünde sinyallerin arttığını söyledi.

Bayram tatili nedeniyle ekonomiye ve siyasete verilen araya rağmen Türkiye gündeminin yoğunluğunun sürdüğünü belirten Zülfikar Doğan, kurultay sonrası ana muhalefet partisi CHP’de bir yandan yeni vitrin tartışmaları yaşanırken diğer yandan da yeni parti endişesinin yaşandığını belirtti.

Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini ve sıcak gelişmeleri değerlendiren Zülfikar Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınladığı Kurban Bayramı mesajında halen beş cephede yürütülen askeri operasyonlar ve müdahalelerde zafer vaat etmesine dikkat çekerek, bu cephelere şimdi Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının yaşandığı Güney Kafkasya’nın da eklendiğini vurguladı.

CHP Kurultayının ikinci gününde Parti Meclisi (PM) üyelikleri için kıran kırana liste savaşları yaşanırken, çetin pazarlıklar nedeniyle oylamaya geçilmesi saatlerce sarktı.Kurultay’ı değerlendiren Zülfikar Doğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mevcut MYK’yı aynen aday listesine koyarak fazla değişim istemediğinin işaretini verdiğini, Kılıçdaroğlu’nun 80 kişilik çarşaf listesinde heyecan yaratan bir isim ya da değişim umudu gözlenmediğini vurguladı.

CHP’nin Ankara’da düzenlenen ve korona salgını önlemleri nedeniyle seyircisiz yapılan 37. Olağan Kurultayı'ndan gözlemlerini aktaran Zülfikar Doğan, il ve ilçe kongrelerinde genel merkez ağırlığıyla oluşturulan yönetimler ve kurultay delegesi seçimlerinin ardından Genel Başkan seçiminde sürpriz olmadığını, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘tek aday” olduğu oylamada bin 251 delegenin oyuyla ipi göğüslediğini söyledi.

CHP’nin oldukça kritik ve anayasaya aykırılığı geniş kesimlerce kabul edilen yasa değişiklikleriyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne açtığı davalar art arda reddediliyor.Ankara Rüzgârında son gelişmeleri değerlendiren Zülfikar Doğan kısa süre önce İnfaz Yasası ile ilgili başvuruyu reddeden AYM’nin iki kritik karara daha imza attığını dile getirdi.

24 Temmuz’da Ayasofya’nın Cuma namazı ile ibadete açılmasına yönelik hazırlıklar tüm hızıyla sürerken 86 yıl sonra bu ilk namaza kimlerin davet edileceği Ankara’da en büyük merak konularının başında geliyor. CHP’de ise Kurultay haftasına girilirken ne heyecan ne de adaylık yarışı söz konusu.

Zülfikar Doğan, Ankara Rüzgârı’nda CHP’nin ‘Çoklu Baro’ yasasının anayasaya aykırılığı gerekçesiyle yürürlüğünün durdurulması ve iptali yönünde Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma törenlerindeki süreci değerlendirdi.

Ankara Rüzgârı’nda son gelişmeleri değerlendiren Zülfikar Doğan Danıştay’ın Ayasofya kararıyla ilgili siyasi ve hukuki tartışmaları ele aldı.86 yıl önceki bir bakanlar kurulu kararının iptali için açılan davayı Danıştay’ın reddetmesi gerektiğini öne süren duayen idare hukukçusu Prof. Metin Günday’ın açıklamalarını yorumlayan Doğan, bu kararla geriye dönük Atatürk, İnönü, Demirel ve diğer imzalı pek çok bakanlar kurulu kararının dava konusu yapılabileceğini vurguluyor.Merkez Bankası hakkında çıkartılan Cumhurbaşkanı kararıyla getirilen değişikliklerin merkez Bankası’nı sıradan bir banka haline getirdiğini, başkanın görev güvencesinin kaldırıldığını belirten Zülfikar Doğan, Baroların bölünmesine zemin hazırlayan yasa değişikliğiyle ilgili son durumu da ele aldı.